Merhaba herkese 🙂
Heryerde görüyoruz, magazinciler peşlerinden koşuyor, her yaptıkları her söyledikleri olay! Her giyindikleri moda… Eventlerin vazgeçilmez unsurlarıdır kendileri… Türkçe’ ye çevirince pek de anlamlı olamıyor o nedenle bu haliyle soralım! Nedir bu “It Girl” olmak durumu??
Bugün, aslında hayatımıza çook uzun yıllar önce girmiş olan bu kavrama biraz yakından bakalım istedim. Mâlum moda dünyasında herkes herşeyi bilir 🙂 ama aslında o kadar derindir ki modanın tarihi! İşte bu kavramda aslında 1920′ li yıllardan bize kalmış bir terim ve stil unsuru…
O zaman bakalım neymiş bu it girl? O yıllarda nereden çıkmış?
“It” 1927’de yayınlanmış sessiz romantik bir komedi filmi. Çalıştığı mağazanın yakışıklı ve zengin patronunu bakışlarıyla etkileyen bir mağaza çalışanı kızın hikayesini anlatıyor. Elinor Glyn’in bir romanından esinlenilmiş bu filmde başrolü oynayan Clara Bow film sayesinde büyük bir üne kavuşmuş ve insanların Onu “It Girl” olarak etiketlemelerine yol açmış 🙂 Film 14 Ocak 1927′ de Los Angeles’ ta prömierini yaparak beyaz perde de yerini almış.
It Girl ün deviniminde bugün artık gelinen noktayı anlamak için sosyal medyaya, özellikle de instagram’ a göz atmak yetiyor…
Siz modayı kavrayabilmek adına vitrinlere bakınırken; onlar modayı baştan yaratır bir vaziyette çoktaaan tıklanma rekorları kırmış oluyorlar bile 🙂 Peki nedir bu kızların durumu? Nasıl para kazanıyorlar? Ne yiyip ne içiyorlar? Bu davetlere nasıl icabet ediyorlar? Offf ne çok soru varmış 🙂 Şimdi biz oturup bunlara kafa yormayacağız tabii ki!! Çünkü bu kızlar modacı (!), stil danışmanı (!), stylist (!), manken (!), şarkıcı (!), oyuncu (!) v.s….. v.s….
Sizin de hayalinizde bir “It Girl” olmak fikri varsaaa; o zaman ne yapmanız gerek bir bakalım 🙂
Öncelikle paranız yoksa bu fikirden hemen vazgeçin! Zira bu modda olmak için ve moda için marka takılmak şart!
Biraz Gucci, biraz Prada, Louis Vuitton, çantalarda Chloe olmazsa olmaz, son moda akımı Miu Miu balerin babetlerde şart… eyvah fatura bir hayli kabarık oldu sanki 😉 Daha kendi markanızı yaratma, sürekli fotoğraflar çekme, bir PR ajansı ile küçük bir anlaşma yapma, çevre edinmek için ikramlar falan filan derken! Fatura bir hayli kabarık oluyor sanırım!! Ne demek istediğimi anladınız mı 😀
Peki ne yapar bu it girller? Yaz sıcaklarında güney sahillerinde ve mümkünse yurtdışında tatiller yaparlar. Özel okullarda, kolejlerde ve çoğunlukla da yurtdışında okumuşlardır. Modellik yapar, şarkı söyler, kıyafet tasarlar ve gece kulüplerinde gezerler. Bize hayatları boyunca sadece salata yediklerini ve her gün spor yaptıklarını düşündüren bedenleriyle açılış, event ve davetlerde arz-ı endam ederler!
Pişti olma tehlikesinden midir yoksa misyon edindikleri yaşam tarzlarının getirdiklerinden midir bilinmez hepsi tasarımcıdır. Zaten bizde ki markalar da Onlara çok meraklıdır! Neredeyse hepisinin bir marka ile kapsül koleksiyonu vardır! Zaten bir süre sonra da kendi markaları olur! Ama gerçeğe baktığımızda aslında modayı takip etmezler, çünkü modayı onlar yaratıyor 🙂 Aman tanrım bu kızların hepsi İKON MU??
Yorumlarınızı bekliyorum 🙂
Sevgiler,
Aslı