Erdem bu ortak çalışmanın kendisi için kariyerinde geriye dönerek, 2005 yılında başlattığı markasına yeniden bir göz atma fırsatı olduğunu belirtiyor ve “Son on iki yılda yaptıklarım üzerinde derinlemesine düşünmek eğlenceliydi.” diyor. Erdem Kanada-Montreal’de doğmuş; Türk bir baba ve İngiliz bir annenin, kız kardeşi Sara ile birlikte ikiz çocuklarından biri. 2005 yılında kendi markasını başlatmadan önce, 2000 yılında Londra’ya taşınarak Royal College of Art’ta (Kraliyet Sanat Koleji) moda eğitimi almış. Markası zamanla büyüyerek Londra’nın en başarılı isimlerinden biri haline geldi; defileleri Londra Moda Haftası’nın en çok ilgi çeken gösterilerinden biri oldu. 2014 Britanya Moda Ödülleri’nde Womenswear Designer of the Year (Yılın Kadın Giyim Tasarımcısı) dahil olmak üzere çok sayıda ödül kazandı ve koleksiyonları dünyanın dört bir yanındaki en prestijli mağazalarda yer alıyor. 

Onun anında fark edilebilen tasarım özellikleri aslında en başından beri vardı. “Öykülere bayılırım.” diyor ve ekliyor: “Ne zaman bir koleksiyona başlasam, o sezonun karakterinin kim olduğunu, ne düşündüğünü anlamaya çalışırım.” Düşünme süreci onu tıpkı bir zaman yolculuğunda olduğu gibi koleksiyonlara taşıyor, farklı hikayeleri birbirine bağlamasını ve tüm bunları 21. yüzyıl perspektifinden görmesini sağlıyor. Baştan sona modern olan, yine de sanki ezelden beri varmış hissi veren parçalar yaratmaya bayılıyor. “50 yıllık mı, 100 yıllık mı, yoksa tamamen yeni mi olduğunu söyleyemeyeceğiniz şeylerden büyüleniyorum.” diyor ve ekliyor: “Dijital ortamda yaratılsalar ve tamamen yeni olsalar bile, ‘zamansız’ görünen parçalar yaratmayı çok ilginç buluyorum.”

Peki, çiçekler hakkında ne düşünüyorsunuz?

Çiçek desenleri Erdem’in her koleksiyonunda mutlaka yer alıyor. “Kadınsılığı araştıran, keşfeden şeyler beni her zaman büyülemiştir; ister dantel, ister çiçekler, isterse güzelliğin estetiği olsun.”

Koleksiyon hâlâ “top secret” düzeyde saklanıyor, ancak kendisi bize ERDEM MORALIOĞLU X H&M hakkında ne söyleyebilir?

“Size esinlendiğim bir şeyden bahsedebilirim.” diyor ve ekliyor: “Bruce Weber’in Pet Shop Boys’un her zaman çok sevdiğim ‘Being Boring’ şarkısı için çektiği bir video var. Büyük bir kır evinde yaşayan bir grup genç insanı anlatıyor. Bu, giyinip kuşanan ve görünümleriyle oynayan kızlar ve erkeklerle kırlara kaçış fikri; kızlar balo elbiseleri ve spor ayakkabılar içinde ve ayrıca erkeklerle aynı gardırobu paylaşıyorlar.”