Merhaba herkese, öncelikle muhteşem bir hafta geçirmenizi diliyorum 🙂 Geçtiğimiz günlerde iki arkadaşımla bu konu hakkında kendi aramızda konuştuk da; bende biraz dertli olduğum için yazmanın iyi olacağını düşündüm. Belki aklınızda ki o algıyı az da olasa değiştirebilirim 🙂
Bu konu ben ve benim gibi birçok arkadaşım, tanıdığım yada tanımadığım insan için kanayan bir yara. Çünkü ne yazık ki eğtimini bile almış olsanız (ki ben ESMOD Fashin Academy’den aldım bu eğitimi) ülkemizde “Stil Danışmanı” kavramı kabul göremiyor. Hatta üzülerek belirtmeliyim fazlaca da küçümseniyor. Ne acı değil mi?
Oysa hiçbir şey göründüğü gibi değil! Stil Danışmanlığı inanılmaz zor bir iş. Ben hafta içi tam zamanlı çalıştığım bir işim olduğundan gelen talapleri ancak haftasonları değerlendirebiliyorum. Bu konu hakkında bana ulaşmak isterseniz modastilde@gmail.com adresime mail atın 🙂 en hızlı şekilde dönüş yaparım! Neyse konuyu dağıtmayalım! Herkesin stili kendine eminim iyi ve eşsiz geliyordur. Gerçekten kötü olsa da kimse yardım talep edebilecek yada giyinmek konusunda zorlandığını kabul edebilecek kadar öz güven sahibi olamıyor ülkemizde. Oysa bu çok normal bir durum. Bazı haftasonlarım danışanlarımla yoğun bir şekilde geçiyor. Paylaşım yapmak istiyorum ama inanın 10 kişiden 8’i “Paylaşmasınız olur mu Aslı Hanım 🙂 ” dedikleri için artık paylaşım yapmaya yeltenmiyorum bile! Ne var bunda? Neden böyle özel bir hizmet alabilecek kadar lükse sahipken bunu paylaşmak kendini kötü hissettirir insana? bu kısmı asla çözemiyorum ama artık takılmıyor ve sadece sonuca bakıyorum.
Danışanlarımın mutlu olup, çok beğenildiklerini ve kendilerini iyi hissettiklerini anlatan o güzel mesajları yetiyor bana 🙂 son güzel mesajımı daha Perşembe günü aldım. Güzel ve iyi hissettiren bir his bu! İşte beni mutlu eden şey. O sebeple paylaşmasam da sorun değil benim için. Asıl sorun, anlamamız gereken konu şu; giyiminiz konusunda destek almanız yada bunu paylaşmanız kötü, utanılacak, ayıp bir şey değil! Aksine bu lükse sahip olmak size iyi hissettirmeli bence 🙂 düşünsenize ne büyük rahatlık. Düşünmek yok, kombini tamalama çabası yok! Hangi çanta, hangi ayakkabı, hangi aksesuar karmaşası yok! Ne lüks ama…
Bir de globale bakalım: Ünlü yada ünsüz kim bu konuda destek alıyorsa göğsünü gere gere paylaşıyor! Aradaki fark neden kaynaklanıyor peki? Fark şu; Onlar öz güvenli büyüyor. Bizde ki mahalle baskısı onlarda ya hiç yok, yada yok denecek kadar az. Biz “Ay rezil olurum ne gerek var söylemeye, nereden bilecekler? Ben yaptım derim!” karmaşasıyla devam ediyoruz. Ne istediğimizi bilmiyoruz. Her an, her gününüz için de destek alabilirsiniz yada sadece özel bir gününüz için de olur. Bunlar normal şeyler.
Mesela benim giydirmek istediğim bazı ünlü, bazı cemiyet hayatından insanlar var. İsim vermeyeceğim! Aslında benim için hiç sorun değil; yaptığım işi biliyor ve hakim olduğum için isim vermek sorun olmaz ama sektörde az tanınan biri olunca biliyorsunuz görüşlerimize değer verilmiyor 😦 Ortalık klavye delikanlısı siber zorbalarla dolup taşıyor. Daha birkaç hafta önce şu ünlü Rus model Elena Perminova’nın ( @lenaperminova ) bir fotoğrafının altına herkesin elinde olan bir Bottega Veneta çanta için yorum yaptım, aman Tanrım… gelen cevaplara inanamazsınız! 28 yorum falan yanıtladım ve açıkçası farkettim ki yorucu 🙂 (merak ederseniz hangi post olduğunu aşağıya paylaşıyorum. Bu fotoğraf altındaki yorumları sabrınız varsa okuyabilirsiniz).

Sonuçta kişi ünlüyse yada ne bileyim bir ünlü, bir cemiyet hayatı mensubu çocuğuysa tabiri caizse kılığı dehşet verici de olsa; kendini mükemmel görüyor. Çünkü sonuçta her basılı, görsel yayın yada sosyal medyada kendisine yer buluyor. Ama bazı isimler var ki; Allah’ım… denk gelsek de tamamen değiştirip bir düzene sokabilsem diyorum! Bu aralar hislerimin tercümanı sevgili Aslı Barış’ın “Var Odası” köşesi. Tıpkı ben gibi düşünüyor Aslı’cım 🙂 ancak O yıllardır bu sektörde, çook çok emek vermiş bir isim. Takdire şayan kesinlikle. Okuyun, ne demek istediğimi daha net anlayacaksınız.
Neyse; velhasıl demek isteediğim “Stil Danışmanlığı” zor ve meşakkatli bir iş. Türk insnı bu desteği her ne kadar istiyor olsa da bir yandan da aklında hep şu cümle “İki kıyafet seçip giydiriyor para alıyor. Oh ne güzel! Ben de yaparım!” ama olmaz. Her güzel giyinen, arkadaşının akıl danıştığı kişi stil danışmanı olamaz. Kendin gibi giydiremezsin danışanı. Stil danışmanlığı o olmaz (bunu ayrı bir post olarak detaylı bir şekilde yazarım isterseniz). Bu işi yapabilmek için gelen kişiyi renk, beden, cilt alt tonu gibi bir çok özelliğe göre analiz edebilmelisin.
Bir de rica edeceğim lütfen bu tarz destekler almak için yola çıktığınızda yanınıza kimseyi almayın! Sadece kendinizi ve güveninizi alarak gelin 🙂 ben açıkçası yanında arkadaşı yada aileden biriyle gelen danışanlarımı yalnız olmayı kabul etmezlerse geri çeviriyorum. Çünkü bir değişim yada rötuş istiyorsa kişi bunu kendisi onaylamalı! Sadece kendisi karar vermeli. Genelde bu 3. kombinden sonra oluyor. Yani askıda görüp yadırgadığı bir kombini deneyince o özgevene daha çok sahip oluyor ve aynada gördüğü kendisine daha farklı bakıp seviyor.
Sizden bir ricam olacak; hiçbir işi lütfen küçümsemeyin. Her işin kendi zorluğu var. Bu sadece bir stil yaratmak değil. Aynı zamanda ciddi bir psikolojik destek. Kişinin özgüvenini yükseltip muhteşem işler yaratıyoruz / yaratıyorum. Belki bir gün yollarımız kesişir ve ne demek istedğimi yaşayarak anlayabilirsiniz.
Dilerim biraz olsun aklınızdakileri netleştirebilmişimdir. Dilerim keyifle okumuşsunuzdur. Herhangi bir sorunuz olursa yorum kısmına yazabilirsiniz.
Beğendiyseniz yıldızımı tıklamayı ve paylaşmayı unutmayın olur mu?
Çok sevgiler,
Aslı









Çok samimi ve içten yazmışsınız ☺️👍🏻
BeğenLiked by 1 kişi
Çok teşekkür ederim. Ne kadar değerli bunu duymak 🙏🏻🥰
Sevgilerimle…
BeğenLiked by 1 kişi