Evdeyiz… Biraz Zor Da Olsa!

Merhaba; tüm dünyanın içinde olduğu küresel zor bir süreçle baş başayız!

Salı sabahından itibaren evden çalışmaya başladık ve bugün itibriyle de çalıştığım kuruma ait tüm mağazalar süresiz olarak kapatıldı 😦 evet evdeyiz… ve bu süreçte hem kendimiz, hem sevdiklerimiz hem de yaşadığımız şehirler için yapacağımız en doğru şey evde olmak #evdekal mak! Bilinçli ve sağduyulu olmalıyız. “Bana bir şey olmaz.” zihniyetinden kurtulmalıyız.

Evde olmak zor olabilir. Özellikle de bizim gibi yoğun tempolu çalışmaya alışık olan kişiler için. Ancak yapacak, yapabilecek bir çok şey var. Öncelikle güzel bir gardrop detoksuna ne dersiniz? Kullanmadığınız, bedeninize uygun olmayan, lekelenmiş, atmaya yada vermeye kıyamadığınız, “Zayıflayınca giyeceğim.” diye aldığınız ve 3 yıldır dolapta etiketiyle duran o parçayı çıkarın dolaptan.

Öncelikle dolapta kalmaya devam edecek olanları kombinleyin, katlayın ve güzelce yerleştirin. Sonra dolaptan çıkarttıklarınızı ikiye ayırın;

1- İyi durumda olanları ikinci el satış sitelerinden satışa çıkarın (dolap.com , modacruz.com v.b gibi siteler var).

2- Daha yıpranmış, kullanılmayacak yada satılamayacak gibi olanları da geri dönüşüme verebilrisiniz. Zara ve H&M gibi global fast fashion moda markaları bu kıyafetleri alıyor. Ayrıca H&M size bunun için bir de indirim çeki veriyor 🙂 değerlendirin derim 🙂

Eğer yalnız yaşıyorsanız boool bol kitap okuyun, mesela arşivlerinizi düzenleyin.

Ailenizle yaşıyorsanız yapacak biraz daha çok şey olabilir. Sohbet edin, kitap okuma yarışı yapın mesela. Kitap okumak gerçekten çok iyi geliyor. Fazladan okunan her kelime güç veriyor bana 🙂 çocuğunuzla mutfağa girin, ev işlerini bölüşerek birlikte yapın. Sohbet edin. Birlikte müzik dinleyip dans edin. Biz oğlumla böyle yapıyoruz. Mesela bugün birlikte tiramisu yapacağız 🙂 sabah kahvaltı sofrasını ben hazırlıyorum O da topluyor.

Henüz sokağa çıkma yasağı söz konusu olmadığı için ve yalnız çalışıyor olduğu için eşim işine gitmeye devam ediyor. Ancak kimseyle temas etmiyor ve eve erkenden dönüyor.

Ne yazık ki evde olmak biraz fazla yemek anlamına da geliyor hepimiz için 😦 lütfen bu konuda çok çok dikkatli olalım. Sürecin sonunda bir de kendimize fazla kilo yükü yüklemeyelim! Ben dün sevgili Gökçen Arıkan‘ı keşfettim. Eminim tanıyanlarınız çoktur ama ben dün tanıştım. Saat 19.00’da canlı yayın ile spor yaptık. Suyum çıktı desem abartmış olmam. Bu bir tavsiye, yapmak isterseniz takip edin çünkü çok faydalı! Henüz sokağa çıkabiliyorken ve evleriniz sahil yada ormanlık alanlara yakınsa çıkıp güzel yürüyüşler yapabilirsiniz. Temiz hava iyi gelir.

Ama lütfen kimseyle, özellikle de ileri yaştaki kişilerle temas etmeyin. Siz etkilenmeyebilirsiniz ama karşınızdaki kişiler etkilenebilir. Yani kimin hayatını zora sokmak istersiniz ki? Kimsenin… o nedenle duyarlı olmak zorundayız. Karşı komşum gibi duyarsız insanları görmek sinir ediyor beni 😦 dün karşı dairem o kadar kalabalıktı ki; sanırım 20 kişi falan vardı. Oğlumla çıkıp biraz yürüdük ve bir kaç eksiğimizi aldık. Döndüğümüzde kapıda ki o ayakkabıları görünce şok olduk! Bu kadar duyarsız olabilmek neden??

Bu bir süreç… ama bir tatil değil! Bir tedbir. Lütfen dikkat edin. Sağlık konusunda yetkililerin söylediği talimatlara mutlaka uyun. Ben yine de hatırlatmak için size aşağıya sıralıyorum.

Sizin de yaptıklarınız ve benimle paylaşmak istediğiniz önerileriniz varsa; benimle yorum olarak paylaşın lütfen. Güzel bir iletişim kurup tüm okuyuculara hep birlikte destek olalım ne dersiniz? Hep birlikte sağlıklı günlerde buluşmak üzere.

Sevgiler,

Aslı

ÖNLEMLER;

1- 15 Dk. da bir mutlaka ılık su için. Virüs önce boğazda yaşıyor. Akciğere inmeden mide asidine indirebilirseniz yenebilirsiniz.

2- Ellerinizi minimum 20 sn. bol sabunla yıkayıp iyice durulayın (elinizi sabun ile ovarken lütfen musluklarınızı kapalı tutun). Sonrasında kolonya yada bir dezenfektan kullanın. Mümkün olduğunca elinizi göz, burun ve ağzınızdan uzak tutun. Çünkü virüs mukozaları seviyor ve oralara yerleşiyor!

3- Kendinizi karantinaya alın. Çünkü virüsle en geç temas edenler en şanslılar olacakmış. Sokağa çıkıp geldikten sonra tüm kıyafetlerinizi balkona koyun ve en az 3-4 saat havalandırın. Giyisileri makinada 60-90 derece sıcaklıkta yıkayın.

4-Bol meyve sebze tüketin. Abur cubur olarak tüketim hakkınızı mümkün olduğunca ceviz, badem, fındık gibi kuruyemişler yönünde kullanın.

5- Bağışıklığınızı yüksek tutacak sarımsak, soğan, kefir gibi besinler tüketin.

6- Bağışıklığınızı destekleyecek vitaminler alın. C vitamini çok önemli, beta glukanlar, D vitamini ve kara mürver almaya özen gösterin. Aktardan kara mürver alın ve sıcak bir fincan suya bir tatlı kaşığı koyup demleyerek günde 3 defa için 😉 Ben oğluma kara mürver içeren bir vitamin şurubu aldım. Çocuklara bu şekilde içirmek daha kolay olabiliyor.

Bu Süreçte Kullandıklarımız (Ailece)

7- Hareket edin, mümkün olduğunca evden spor yapmaya özen gösterin (yukarıda önerimi yaptım).

8- Mutlaka ama mutlaka sigarayı bırakın. Sigara içenlerin içmeyenlere oranla bu virüse yakalanma riski %14 daha fazla 😦

9- Tırnak etlerinizi asla yolmayın ve maniküre de bu süreçte gitmeyin (başımızın çaresine bakacağız artık).

10- Moralinizi yüksek tutun, bir de evinizde varsa kuşburnu kaynatın ve için. Poşet çay değil, gerçek kurutulmuş kuşburnu olması önemli burada.

11- Sevdiklerinizi aramayı, onlara sevginizi söylemeyi ve boool bol kahkaha atmayı unutmayın 🙂

Fikirlerinizi Paylaşın