Angelina Jolie Neden Arılarla Bir Arada?

Herkese merhaba; geçtiğimiz hafta sosyal medyada gezinen herkes cesur Angelina Jolie’yi üzerinde yüzlerce arıyla poz verirken mutlaka görmüştür. Peki Angelina neden arılarla bir aradaydı? Bu alışık olduğumuz bir dergi yada kapak çekimi değildi. Bu altında dünyamızın geleceği için harika bir fikri barındıran bir projenin kampanya çekimiydi. Hadi gelin sizinle detayları paylaşayım 🙂

Angelina tam 18 dakika boyunca üzerinde yüzlerce arı geziniyor iken bile harika görünmüyor mu? Peki ama bu çekim neden yapıldı?

Bu çekim “Dünya Biyoçeşitlilik Günü” için gerçekleştirildi.

Peki neden arılar başrolde?

Çünkü günümüzde arıların nesli tehlikede. Bal arılarının yıllık ölüm oranı %30! Bu oran çok fazla ve biyoçeşitlilik açısından da neredeyse bir felaket eşiği. Eğer arılar dünyamızda olmasalardı şu an tükettiğimiz gıdaların 1/3’üne sahip olamazdık. Çoğu gıdamızın varlığını arıların yaptığı “tozlaşma” denilen eyleme borçluyuz.

Dünya genelinde son 50 yılda canlı türlerinde %68’lik bir azalma söz konusu. Arılar ve arıcılıkla uğraşanlar dünyamızın, sahip olduğumuz gıdalarımızın varlığı ve devamlılığı için çok önemli, çok değerli.

Bu projeyle UNESCO ve Guerlain “Dünya Arı Günü” nde arıların acil olarak korunması gerekliliğine National Geographic ile birlikte bu farklı ve etkili çekimle dikkat çekmek istemişler. Ancak bu sadece bir çekim değil, çok değerli bir proje.

Bu inanılmaz çekimden önce Angelina Jolie 3 gün duş almamış ve vücudunun doğal kokusu bozulmasın diye hiç bir kozmetik ürünü kullanmamış. Çünkü arıları şaşırtmaması gerekiyormuş. Bu muhteşem video ve fotoğrafları Richard Avedon’un “The Beekeeper” isimli 1981 yılına ait eserinden ilhamla Dan Winters çekti.

Arılar nasıl Angelina’ya zarar vermemiş derseniz; arıları sakinleştiren ve Ona çeken bir feromon kullanılmış.

Bu işbirliği programı Fransa’da başlayacak. Programın amacı; önümüzdeki 5 yıl boyunca 50 kadını arıcı olarak eğitmek, 25 UNESCO biyosfer rezervinde 2 bin 500 kovan oluşturmak ve 125 milyon arı yetiştirebilmek.

Ne demiş Einstein; “Eğer arılar ölürse, sonraki yıllarda insanlar da ölür.”

Doğanın orijinal parfümleri olan çiçekler için arılar ekosistemde sayısız biyoçeşitlilik sağlıyorlar. Arılar olmazsa, çiçekler olmaz. Çiçeksiz bir dünya da bizi büyüleyen o hoş kokuların olmadığı ruhsuz bir dünya olur.

Bu iyi niyetli ve duyarlı programın başarıya ulaşması dileğiyle…

Umarım beğenmiş ve keyifle okumuşsunuzdur. Lütfen yıldızımı tıklamayı, paylaşmayı ve beni instagram hesabım @asliduydu_ ‘dan takip ederek desteklemeyi unutmayın olur mu 🙂

Sevgilerimle,

Aslı

Fikirlerinizi Paylaşın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s